Turizm, doğuşundan itibaren birçok ülke tarafından ilgi gösterilen bir endüstridir. Gelişmiş ülkeler turizmi bir gelir kaynağı olarak görürken diğer ülkeler de döviz getiren, istihdama ciddi katkı sağlayan bir sektör olarak görürler. Ayrıca turizm bir süre için insanların fiziksel, psikolojik ve sosyo kültürel ihtiyaçlarına da cevap verir. İşte bu ihtiyaçlardan dolayı salgınlar ve savaş dönemleri hariç turizm sürekli büyüyen bir sektör olarak karşımıza çıkıyor. Gelişen ulaşım ve iletişim teknolojisi de bu sektörün katlanarak büyümesini teşvik etmekte. Turizmin dünya ekonomisindeki payının artmasıyla ülkeler arasındaki rekabet de hızla artmaktadır.
İnsanların ve farklı kültürlerin etkileşimine olanak sağladığı için en barışçıl iş kollarından biri olan turizm sayesinde halklar ekonomik refah ve barış içinde yaşayabilmektedir. Turizm ülkemizde de hem istihdama katkısı, hem ülkeye sağladığı döviz girdisi hem de ülkenin imajı açısından kritik öneme sahiptir. Ayrıca gelişmekte olan ülkelerin modernleşmesine de büyük katkı sağlar.
Ülkemiz gerek dört mevsimin yaşanabilmesi, gerek üç tarafının denizlerle çevrili olması, gerek de daha önce ev sahipliği yaptığı medeniyetlerden aldığı kültürel miras ile turizm potansiyeli çok yüksek bir ülkedir.
Örneğin Nisan ayında Antalya’da hem denize girilip aynı gün Saklıkent’te kayak yapılabilmektedir, bu dünyada çok az ülkede görülebilecek bir durumdur.
Peki bu “bacasız sanayii”den ne ölçüde faydalanabiliyoruz?
TÜİK’in açıkladığı rakamlara göre 2021 yılında Türkiye’nin turizm geliri yüzde yüz üç artarak 24,5 milyar dolar olmuştur. Ancak 2020 yılında tüm dünya turizmini tarihinin en büyük krizine sokan koronavirüs pandemisi sebebiyle bu yılki artışı başarı olarak değil, normale dönüş olarak okumak daha doğru olur.
Ayrıca gelen turistlerin harcama miktarları rakip ülkelerle kıyaslandığında oldukça düşük kalmaktadır. Örneğin pandemi öncesi “son normal yıl” olarak sayabileceğimiz 2019’da Türkiye 52 milyon turist ağırlayıp 34 milyon dolar turizm geliri elde etmiştir. Aynı yıl için Almanya’yı incelediğimizde yaklaşık 42 milyon dolar gelir elde etmiş buna karşılık 39 milyon turist ağırlamıştır. Bu veriler ışığında kısa bir kıyaslama yapmamız gerekirse Almanya’nın başlıca turizm çeşitleri kış sporları, tarihi yapısını korumuş kent merkezleri ve sanatsal etkinlikler diyebiliriz. Bunların hepsine fazlasıyla sahipken bunu neden gelire dönüştüremiyoruz? Plajlarımızı ve denizlerimizi de tam olarak koruyamıyoruz. Bir çok plajımız bakımsız ve girilmeyecek halde.
Ayrıca özellikle turistik bölgelerimizin altyapısı çok yetersiz, mevsim normalinin biraz üstündeki bir yağmur hayatı felç edebiliyor. Kamu hizmeti yerel nüfusa göre planlanmış olduğu için yüksek sezonda turistlerin ya da yerel halkın sağlık hizmetine ulaşımı zorlaşıyor.
Yukarıdaki tabloda ziyaretçilerin bazı turistik şehirlerde yaptıkları ortalama harcamayı görüyoruz. Maalesef dünyanın en büyük ve köklü metropollerinden biri olan, onlarca kültürel mirasa sahip olan İstanbul en sonda görünüyor. Listede en çok harcamanın yapıldığı yer ise Dubai. Tüm rakiplerine ciddi bir fark atmış. Yine güncel bir habere göre 2022 yılının Ocak ve Ağustos dönemi baz alındığında İstanbul otel doluluk oranlarında Avrupa’da birinci olurken ADR’a (Ortalama günlük fiyat) göre ise sonuncu sırada bulunmaktadır.
Bu haliyle Türkiye’de yapılan turizm hem hizmet sektörü çalışanlarının hem de işletmecilerin enerjisini boşa harcamakta ve turizm sektörü paydaşları hak ettiklerini alamamaktadır.
Peki Dubai’de ziyaretçilere bizden daha çok para harcatan şey nedir?
Petrol gelirinin diğer orta doğu ülkelerinden düşük kalması sebebiyle turizme yönelen Dubai lüks tüketimin, alışverişin, ticaretin ve lüks eğlencenin ortadoğudaki merkezidir. Dünyanın en büyük altın çarşısını, en büyük yapay marinasını, en büyük eğlence parkını barındırmaktadır. Bunların yanı sıra sağlık ve gastronomi turizmi alanında da liderliğe oynamaktadır.
Ayrıca sonradan kurulmuş ve turizm şehri olarak planlanmış bir destinasyon olduğu için güçlü bir altyapıya sahip olan Dubai’de suç oranının düşük olması ve vergi konusunda çok önemli avantajlar sağlaması da zengin turistlerin güvenle bu ülkeye seyahat etmesini sağlıyor.
GELEN TURİSTLERİN DAHA ÇOK HARCAMA YAPMASI İÇİN NELER YAPILMALI?
Öncelikle turistlere para harcatmamak üzerine kurulmuş olan her şey dahil sistemi kaldırılmalı ya da kısıtlanmalı ve turistlerin tesislerden dışarı çıkması sağlanmalıdır. Çünkü turizm sektörü sadece otellerden ve acentalardan ibaret olarak görülemez. Bir çok yan sektör de turizm sayesinde ayakta durmaktadır. Örneğin Antalya’daki bir turistin otelden çıkıp şehirdeki restoranlardan da yemek yemesi, Antalya’daki çiftçilerin de daha çok üretim yapması, taşımacıların da daha çok iş yapması anlamına gelmektedir.
Her şey dahil sistemin bir diğer dezavantajı da turistleri otel içinde gereksiz tüketime teşvik etmesi ve çok ciddi boyutlarda israfa yol açmasıdır. Bunun için oteller yerel yönetimlerle ve sivil toplum kuruluşları ile işbirliği yapıp dökülecek temiz gıdaların ihtiyaç sahiplerine verilmesini sağlayabilir.
Kültür turizmi özellikle İstanbul ve birkaç destinasyona sıkışmış durumda. Örneğin Belek’e gelen bir turist Aspendos Antik Kenti’ni görmeden, ya da Manavgat’a gelen bir turist Manavgat Şelalesi’ni görmeden geri dönüyor.
Halbuki gelen ziyaretçilere gösterebileceğimiz saymakla bitmeyecek kadar insanlık mirası bu topraklarda bulunuyor.
Ayasofya, Sultanahmet Camii ve daha onlarca tarihi camii, Göbeklitepe, İncil’de adı geçen 7 büyük kilise (Smyrna, İzmir Efes, Denizli Laodikya, İzmir Bergama, Salihli Sardes, Alaşehir St. Jean, Akhisar Thyateira), bilinen 77 adet antik kent, UNESCO tarafından korumaya alınmış tarihi kent merkezleri (Safranbolu, Beypazarı, Odunpazarı evleri vb), 451 adet müze, bazıları turizme açılabilir 389 adet yayla, yaklaşık 800 adet belgelenmiş mağara ile kültür turizmi konusunda eşsiz bir potansiyele sahip olmasına rağmen bu zenginliklerin büyük kısmı maalesef kendi vatandaşlarımız tarafından bile bilinmiyor. Bunun için bölgesel turizm kalkınma planları yapılıp her bölgenin turizmi ayrı ayrı ele alınarak hedef kitlelere yönelik çalışmalar yapılmalıdır.
Hatta Milli Eğitim Bakanlığı ile çalışmalar yapılıp ülke gençlerinin henüz öğrenciyken kendi ülkelerini daha fazla gezebilmesi ve öğrenebilmesi için harekete geçilmelidir. Çünkü halkımız maalesef mevcut alım gücü ve çalışma koşulları ile kendi ülkesini gezebilmek için bile emekli olmayı beklemek durumunda kalıyor. Yurtdışını gezebilmek ise halkın büyük kısmı için hayal. Türkiye’de yapılan ve yapılabilecek potansiyel başlıca turizm çeşitleri:
SAĞLIK VE TERMAL TURİZM
Dünya üzerinde sağlık maliyetlerinin artması, bazı tedavilerin yaşanılan ülkede mümkün olmayışı, ulaşımın daha kolay hale gelmesi ile sağlık turizmi kavramı gelişmeye başlamıştır. Hastaların ve hasta ailelerinin rahatlığını sağlamak için tıbbi seçenekleri sunabilmek hedeflenmektedir. Son yıllarda, Türkiye’nin de gelişmiş ülkelerdeki nitelikli sağlık hizmetleriyle rekabet edebilecek düzeyde sağlık hizmetleri sunmasından dolayı dünyanın dört bir yanından tedavi amacıyla turistler gelmektedir. Ayrıca, coğrafi konumu ve sağlık sektöründeki yetişmiş ve eğitimli insan gücü sağlık turizminde Türkiye’nin önemli avantajları arasındadır.
Nasıl Geliştirilir ?
Mekansal planlama çalışmaları yapılmalıdır.Tespit edilen mekanlar devlet teşvikleriyle geliştirilmelidir. Değişen dünyada sağlıklı yaşama ilgi artmıştır ,doğal kaynakların kullanımı önemli hale gelmiştir. Termal su kaynakları ülkemizde %5 oranında kullanılmaktadır, termal su kaynakları bulunan yerlerde tesisler kurmak onları efektif kullanıma çevirmek mevcut tesisler sayısı çok düşük onlar da geliştirip sağlık turizmine kazandırılmalıdır.
Planlı sağlık turizmi tanıtım faaliyetleri artırılmalıdır.
KIŞ SPORLARI TURİZMİ
Turizm sektör geliştikçe insanlar alternatif turizm arayışlarına girişmişlerdir. Alternatif turizm bu yüzden yatırımcıların yanı sıra kişileri de cezbetmektedir. Kış turizmi artan alternatif turizmi çeşitlerinde ayrı bir yere sahiptir. Bunun asıl nedeni ise insanların her mevsim bir arayışta olmaları ve kış aylarında yapabilecekleri aktivitelerin sınırlı olmasına bağlanmaktadır. Kış turizmi temalı oteller ise yazın otellerinin açık tutmanın peşine düşmüşlerdir. Bu durumun sağladığı diğer bir yarar ise alternatif turizm çeşitlerine yenilerinin eklenmeye başlamasıdır.
Nasıl Geliştirilir ?
Kış sporları , kayak yapmak dünya genelinde insanlar üzerinde oluşan algı pahalı bir spor olduğu ve fiziksel olarak zor olduğu yönündedir bu algıları değiştirecek tanıtımlar yapılabilir . Mevcut tesislerimiz geliştirilebilir ulaşım,kampanyalar tanıtımlar ile desteklenebilir. Bu konudaki Avusturya ve İsviçre gibi örnek ülkeler model alınıp yol haritası çizilebilir.
Kış sporları turizm için mevcut konaklama tesisleri devlet tarafından ekonomik anlamda teşvik ile desteklenebilir kaliteli hizmet verebilmesi anlamında çalışmalar yapılmalıdır.
YAYLA TURİZMİ
Alışılagelmiş tatil anlayışına göre; deniz, kum, güneş üçlüsü tatilin vazgeçilmezleridir. Fakat insanların doğaya dönme ve sakin bir tatil geçirme isteği, son yıllarda oldukça popüler hale gelmiş durumda. Sıcak yaz günlerinin bunaltılı havasından kurtulmak ve şehir hayatından uzaklaşmak zihni tamamen yenilemeye yardımcı oluyor. Çeşitli aktivitelere de katılma imkanı sunan yayla turizmi, farklı zevklere sahip insanlara da oldukça cazip geliyor. Doğa sporları için oldukça uygun olan yaylalarda özellikle trekking yoğun olarak tercih ediliyor. Temiz hava ve muhteşem manzaralara sahip bu bölgelerde hava koşullarından dolayı günün her saati aktif olabildiğiniz bir tatil geçirebiliyorsunuz.
Nasıl Geliştirilir ?
Eko turizm , yayla turizmin potansiyel kaynaklarına olan farkındalığın artırılması geliştirilebilir bu alanda çalışmalara ağırlık verilmelidir.Ülkemizde yayla turizm Rize’de oldukça talep görmektedir bu yerlere ulaşım ile ilgili alt yapı geliştirilmeli ücretsiz servis araçları sağlanmalı insanların kolay ve rahat ulaşım yapabilmelidirler.
Yayla turizm bölgesel kalkınma açısında önem arz etmektedir.Ülkemizde özellikle karadeniz bölgelerinde bu turizm talep görmektedir.İnsanların yeme içme,konaklama ihtiyaçları ,çeşitli etkinlikler yapabilmesi için ihtiyaçların karşılanması geliştirilmesi gerekir. Ancak konaklama ihtiyaçları giderilirken tüm yayla imara açılıp yaylanın doğal dokusuna zarar verilmemelidir.
AKARSU TURİZMİ
Ülkemizde Rafting için en uygun aylar Mart, Nisan ve Mayıs aylarıdır. Nehir bu dönemde en hızlı akışını sağlamaktadır. Bunun nedeni kar sularının erimesi ile toprağın suya tamamen doymasıdır. Haziran ayı ise nehir kayağı aktivitesi için uygundur. Dünyada ise, Alaska, Magpie River, Rio Upano, Avustralya, Nepal, ve Zambiya akarsu turizmi ile adını duyurmayı başarmış lokasyonlardır. Hem sıra dışı hem de aşırı keyifli bir tatil alternatifi hayal ediyorsanız kesinlikle tavsiye edilebilecek ihtimallerden birisidir.
Nasıl Geliştirilir ?
Tanıtım ve daha fazla turist çekmeye yönelik çalışmalar yapılmalıdır. Rafting yapılan bölgelerimize oluşabilecek kazalar göz önüne alınarak küçük seyyar hizmet verebilen ilk yardım için hizmet verilmelidir.
Ülkemizde yaklaşık 600.000 bin turist rafting için gelmektedir bu sayıyı arttırmaya yönelik yurt dışı tanıtımlar Kültür ve Turizm bakanlığı tarafından yapılmalıdır ağırlık verilmelidir.
BOTANİK TURİZMİ
Türkiye, ekstrem yükseklik farklılıkları, derin vadileri, kayalık yamaçları ve değişen ekosistemler nedeniyle Avrasya boyunca Sedum türlerinin önemli yayılış alanlarındandır. Ülkemizde en çok endemik bitkiye sahip 3 ilimiz 578 bitkiyle Antalya, 478 bitkiyle Konya ve 366 çeşit bitkiyle İçel’dir. İlimizde Toroslar, Karadağ, Barçın yaylası, Avdan yaylası zengin bir botanik yapıya sahiptir.
Nasıl Geliştirilir ?
Botanik turizm için geliştirilecek alanlar bisiklet yollarıdır ve bölgeye turistlerin kolayca ulaşması sağlanmalıdır.
Uluslararası ortamda ülkemizin mevcut Botanik bahçelerini tanıtmalıyız ve yabancı turistlerin ilgisini çekmeliyiz.
DAĞCILIK TURİZMİ
Dağcılık sadece belirlenmiş bir dağın doruğuna zirve tırmanışı yapmak ve bu esnada karşılaşılabilecek tüm doğal ve doğal olmayan kişi ya da kişilerden kaynaklı sorunlarla başa çıkmak ve turu tamamlamak amaçlı kurgulanmıştır. Bu spor dalını diğer spor dallarından ayıran en önemli nokta, bir yarışçısının veya seyircisinin bulunmaması ve sporu yapan kişinin üst seviyede disipline ve kendi sorumluluk bilincine sahip olmasıdır. Dağcılık, yaralanma ve ölüm tehlikesinin bulunduğu spor dalları arasında yer alır. Dağcılık, paraşütçülük, kaya tırmanışı, otomobil yarışçılığı, sürat kayağı gibi spor dalları, yoğun bir heyecan faktörü içerir.
Nasıl Geliştirilir ?
Yabancıların dağ tırmanmaları için izin başvuruları hızlı bir şekilde digital ortamlarda geliştirilmesi kolay yapılabilir hale getirilmesi gerekmektedir.
Dağcılık kulüpleri desteklenmeli faaliyetleri artırılmalı eğitim konusunda kolay ulaşabilir olmalı bu alanı geliştirmeliyiz.
GOLF TURİZMİ
Alternatif turizm faaliyetlerinin bir kolu da golf turizmidir. Yakın gelecekte daha az atletik hareket gerektiren, daha az aktif
sporlara yönelim olacağı varsayılmaktadır. Dünyada deniz kenarında olan yaklaşık 100 kadar golf sahası bulunmaktadır. Ülkemizin Akdeniz kıyıları ve özellikle Antalya, golf sporu için son derece uygun bir konumdadır. Ayrıca daha üst kalite misafir kitlesine hitap ettiği için turizm gelirini artırmak için önemlidir.
Nasıl Geliştirilir ?
Golf sahalarının sayılarını artırmalıyız ve uluslararası müsabakaların ülkemizde daha fazla yapılması için politikalar geliştirmeliyiz.
Golfe olan ilgi alakayı yerli turiste aşımalı sevdirmeliyiz.Zengin sporu olmasının algısını kırmalı her kesime hitap edilebilir hale getirilmesi için çalışılmalıdır.
HAVA SPORLARI
Türkiye, yamaç paraşütü, yelken kanat, planör, paraşüt, balon gibi hava sporları meraklıları için keşfedilmesi gereken bir ülkedir. Dünyada ilk ortaya çıkışı 18.yy sonlarına uzanan balonla uçuş sporu ülkemizde de yoğun ilgi görmektedir. Uzun yıllardır bireysel sportif amaçlı yapıldığı gibi, Turistik yörelerimizdeki yerel etkinliklerde balonla kent turları düzenlenmektedir. Balon, içine doldurulan sıvı propan gazının ısıtılması ile havalanır.
Nasıl Geliştirilir ?
Yerli turistler içinde ulaşılabilir olması gereklidir ücretler yerli turistler için oldukça yüksektir ,iç piyasanın bu sporlarda daha yoğun katılımı sağlanmalıdır.
İNANÇ TURİZMİ
Gerek ilkçağ medeniyetlerinin Anadolu’da gelişmesi, gerekse Hıristiyanlığın ilk dönemlerinde havarilerin, ortaçağda ise Musevilerin bulundukları ülkelerde karşılaştıkları ağır baskı ve yok etme politikaları sonucu Anadolu topraklarına sığınmış olmaları ve hoşgörü ile karşılanmaları, Türklerin kendi dini olan İslamiyet’e ait eserlerin yanısıra, çok sayıda kilise, sinagog ve diğer mabetlerle dini eğitim veren okul ve vakıfların Anadolu’da yer almasına neden olmuştur.
Nasıl Geliştirilir ?
Ülkemiz açısından oldukça fazla bölgede geçmişten günümüze eski tarihi yapılar bulunmaktadır , bu yapılar restorasyonları yapılmalı hızlıca turizm kazandırılmalıdır. Göbekli tepe son zamanlarda ülkemiz için çok önemli popüler konumda ve ilgi görmektedir. Çevrelerindeki turistik yerlerin artırılması mevcut olanların geliştirilmesi ve bölgelere ulaşım için araçlar kazandırılmalıdır.
İPEK YOLU
İpek Yolu, bugün de olağanüstü bir tarihsel ve kültürel zenginlik sunmaktadır. Bu yol, Orta Asya’yı Avrupa’ya bağlayan bir ticaret yolu olmasının ötesinde, 2000 yıldır bölgede yaşayan kültürlerin, dinlerin, ırkların da izlerini taşımaktadır. Bu rotada ilerleyebileceğiniz bir tatil hayal etmek oldukça kolay. Bir sürü tarihi öğeye ve öğrenebileceğiniz kültürlere hayran kalacaksınız. Bu seyahat sizin için kesinlikle muazzam bir anı olacak.
Nasıl Geliştirilir ?
İpek yolu ile ilgilenen dernekler desteklenmelidir. Bu güzergahlar üzerine tarihi eski mola yerleri kurulup bölge tanıtımları ve sunumlar yapılabilir.
KONGRE TURİZMİ
Kongre ve Fuar Turizmi son zamanlarda hızla gelişmeye başlayarak yeni bir turizm dalı olarak ön plana çıkmıştır. Kongre turizmi ülkelere büyük gelir ve itibar sağlayan bir diğer turizm koludur.
Türkiye Ortadoğu ve Avrupa’yı birbirine bağlayan ve iki kültürün beraber yaşadığı bir ülkedir. Ülkemizi turizmin itici gücü ile Dünya’nın sayılı ticaret merkezlerinden birine dönüştürebiliriz. Ülkemizde yapılan uluslararası kongreler ve toplantılar daha fazla ön plana çıkarılmalı ve bu sayede “nitelikli
turistler” ülkemize çekilmelidir. Bu turizm kolunun etkili bir biçimde işletilmesi ve iş insanları ile politikacılar gibi ön plandaki kişilerin ülkemizi ziyaret edebilmesinin yolu ise güvenlikten geçer. Güvenlik konusundaki endişeler ve zaafiyetler kongre ve fuarların önünü tıkar. Ayrıca kongre turizminin gelişmesi ülkemizdeki turizmin 4 mevsime yayılmasına da katkı sağlayacaktır.
Dünya’da Kongre Turizminin ön plana çıktığı bazı ülkeler; 941 kongreye ev sahipliği yapan ABD birinci sırada yer alıyor. ABD’yi 682 kongre ile Almanya ve 592 kongre ile de İngiltere izliyor. Listenin dördüncü sırasında İspanya 564, beşinci sırasında ise İtalya 515 kongreyi ülkesine çekmeyi başardı. Türkiye ise 2018 yılında sadece 55 kongre yaparak 49. sırada yer almıştır.
NASIL GELİŞTİRİLİR
Ülke yönetimi olarak bol bol alabileceğimiz kongrelere odaklanmalı bu yönde vizyon belirlememiz gereklidir.
KUŞ GÖZLEMCİLİĞİ
Kuş gözlemciliği doğayı kuşların dünyasından tanımayı sağlayan bir gözlem sporudur. Türkiye’deki toplam kuş türlerinin sayısı Avrupa’nın tamamında bulunan kuş türleri kadardır. Zengin sulak alanlara sahip olması ve kuş göç yolları üzerinde bulunması, ülkemizi kuşlar açısından zengin kılmaktadır. Bu muhteşem macerayı mutlaka denemelisiniz.
Nasıl Geliştirilir ?
Ülkemizde bulunan alanları korumalı ve imara açmamalıyız . Bu az bilinen turizm çeşidinin reklamı daha etkin yapılmalı.
MAĞARA TURİZMİ
Yurdumuzda yaklaşık 40.000 adet mağara bulunmaktadır. Günümüze kadar tüm yerli ve yabancı mağaracı gruplarının inceleyerek belgelendirdiği mağara sayısı yaklaşık 800’dür. Türkiye’nin en uzun mağarası, 15 km’den fazla olan Isparta’daki Pınargözü Mağarası; en derin mağarası ise –1429 ile Mersin’deki Peynirlikönü Mağarası’dır. Türkiye’de 30’un üzerinde mağara turizme açılmış olup, bunların dışında yalnızca uygun ekipman sağlanarak rehber eşliğinde girilebilecek özel ilgi gruplarına yönelik bir çok mağara bulunmaktadır.
Nasıl Geliştirilir ?
Mağara turizmi için ekipmanlar kolay ulaşılabilir ve bölgelere eşlik edecek rehberler aracılığı ile paket turlar oluşturulabilir. Uluslararası tanıtım ve reklam verilmelidir.
SU ALTI DALIŞ TURİZMİ
Türkiye sularında bulunan önemli batıklar ve su altı mağaraları dalıcılar tarafından keşfedilmeyi beklemektedir. Sıkıcı tatillerden uzaklaşmak, farklı deneyimler yaşamak istiyorsanız su altı sizin için el değmemiş bir cennettir. Bu sporlar hayatınız boyunca aklınızdan çıkaramayacağınız deneyimler elde etmenizi sağlayacaktır.
Nasıl Geliştirilir ?
Su sporu federasyonları desteklenmelidir.
Denizlerin canlı çeşitliliği için korunması ve sürdürülebilir temizlik için denetim ve temizleme sistemlerinin artırılması , denetim, ve kontrolü gereklidir. Özellikle Saros bölgesi bu konuda büyük potansiyel taşımaktadır.
YAT TURİZMİ
Türkiye, yatçıların her gece değişik, özel demir atacakları koy, körfez ve plajların hazinesidir ve Mavi Yolculuğa ev sahipliği yapmaktadır. İnsanın kara yerine deniz perspektifinden tarihi deneyimi, körfezlerde ve denizlerde rüzgara yelken açmak ve tabiatla birleşmek deneyiminin eşsiz tanımıdır. Genellikle batı ve kuzeybatıdan esen ılımlı rüzgarlar, doğanın tadına varılmasını sağlayarak, uzun yaz mevsimini yatçılık için ideal hale getirmektedir.
Örneğin zengin turistlerin kıyılarımıza yatlarıyla demirleyebilmesi gerekir ama marina sayımız toplam 44 adet, ancak turizm konusunda rakibimiz olan komşumuz Yunanistan’da ise 242 adet marina var. Üstelik bizim kıyı şeridimiz Yunanistan’dan çok daha uzun olduğu halde. Turizm tesisi deyince aklımıza sadece resort oteller geldiği için turizmin diğer kollarına önem vermiyoruz.
Bir diğer rakibimiz İspanya ile kıyaslandığımızda ülkemizin durumu:
İspanya’yı Nisan ayında ziyaret eden 6,102,144 turistin konaklama süresi 3 yıl öncesine göre (ortalama 6,4 gün) yaklaşık bir gün artarak ortalama 7,3 gün civarına ulaşmıştır. Bunun sonucu olarak ziyaretçileri harcadıkları miktar ise kişi başına %15 artarak 987 Euro’dan 1,131 Euro’ya yükselmiştir.
Nisan ayında İspanya’yı ziyarete gelen her 10 yabancı ziyaretçiden ikisi Birleşik Krallık’tan olmakla birlikte, 2019 yılının Nisan ayına kıyasla yüzde 85 iyileşme göstererek 1,246,136 turist sayısına ulaşmıştır. Ana pazarlar olarak, Almanya’dan, 989,807 turist ve Fransa’dan 826,193 turist ziyaret etmiştir
İspanya’ya İrlanda, Hollanda ve İsviçre gibi pazarlardan ise corona öncesine göre daha fazla turist gelmiştir.
Turizm açısından üç ana bölgenin her biri bir milyonun üzerinde yabancı turist ağırlamıştır:
Catalonia(1,157,526), Canarias(1,110,097) ve Illes Balears(1,070,195). Ana destinasyonları takiben Andalusia(907,596 turist), Valensiya (783,987 turist) ve Madrid (545,975).
Türkiye’ye giriş yapan yabancı turistleri ele aldığımızda, İspanya’nın Nisan ayında ağırladığı turist sayısı ve Türkiye’nin ilk çeyreği ile karşılaştırıldığında, Türkiye’nin sadece 349,515 kişi fazla turist ağırlamıştır.
Örneğin ülkemizin yıllık hedefine İspanya 6 ay gibi bir sürede ulaştı
Ocak-Haziran arasındaki 6 ayda İspanya toplamda 35 milyar 769 milyon euro turizm geliri elde etti.
Daha önceden de bahsedildiği üzere ülkemizin insanlık ve dünya tarihine ışık tutacak belki yüzlerce alanı ve antik kenti olmasına rağmen hükümetin politikalarında kültürel turizmin bu kadar arka planda tutulması, sadece paket tur satışına odaklanılması büyük bir para, enerji ve vakit kaybı olarak görülmelidir. Tabii ki eşsiz plajlarımızı da tanıtıp ziyaretçi
çekmeliyiz ama iyi bir pazarlama ile daha çok para getirecek şekilde.
TURİZMİN GELECEĞİ
Turizm şu an olduğu gibi gelecekte de büyümeye ve rekorlar tazelemeye devam edecektir. DTÖ’nün (Dünya Turizm Örgütü) tahminlerine göre 2030’a kadar turist sayısı her yıl yüzde 3,3 artacak olup, bu artışta da en büyük payı yüzde 58 gibi bir oranla ülkemizin de içinde olduğu gelişmekte olan ülkelerin alması beklenmektedir. Bunda gelişmiş ülkelere göre nispeten daha ucuz destinasyonlar olmalarının da etkisi oldukça yüksektir.
Yine aynı DTÖ’ye göre en büyük payı eğlence amaçlı seyahatler alacak, yüzde 54’le eğlence seyahatleri en çok tercih edilen seyahat türü olurken iş ve profesyonel amaçlı seyahatlerin oranı yüzde 15 olacak. Kalan yüzde 31’i ise aile-akraba ziyaretleri, sağlık ve din gibi amaçlarla yapılan seyahatler olacak.
Dünya turizm hareketlerinde gelecek ile ilgili turizm trendlerini belirleyecek faktörlerin ana hatlarının aşağıdaki gibi ele alınması yararlı olacaktır.
Sosyokültürel faktörler, Ekonomi, Politik ve uluslararası faktörler, Teknoloji, Globalleşme, Güvenlik,
Olası iklim değişikliği, Değişen turist profili, Pazar analizi ve bölümlendirme, Destinasyon planlaması ve yönetimi. Rekabet faktörleri
TURİZM SEKTÖRÜNÜN SORUNLARI
Yapılması gereken en önemli şeylerden biri turizm sektörünü gençler için ilgi çekici hale getirmek olmalıdır. Turizm insanların mecburiyetten çalıştığı bir iş olmamalıdır. Tabii ki bunun için maaşların, çalışma saatlerinin ve çalışma şartlarının düzenlenmesi gerekmekte.
Özellikle Güney bölgesinde uygulanan antre, uzun çalışma saatleri ve sezonluk çalışma sorunlarının çözülmesi ve orada çalışanların da güvenceye alınması gerekmektedir. Bunlar devam ettikçe turizm sektörü insanlar için başka sektörde iş bulana kadar katlanılması gereken bir iş olarak görülmeye devam eder.
